“Türkiye’nin Adresi”
Döngeri ettiğinde kapısı örtünük bir ulu denizi tıkla bön bön
Toyluğuna sığınıp bir yalancıktan sokakları eşikle
Sor o zom köşkü akşamleyin söylesin çengelliiğneciler
―Dilini koparırlar adamın billâh Yemen’de olsa―
Ve bir avuç çimi çayırlayan sözde yeniçeriler
Yani Türkiye’yi bulmak kolay, Türkiye avucunun içi
Ama gerçek yerini kimselere belletmeyeceksin
Adama gülerler valla
Huzûr-i erbâb-ı safâda, nazargâh-i ehl-i dehâda, şu bezm-i şevk-efzâda bir yâr-i vefâkâr olsa, gelse şu dört gûşe hayme üzre, o söylese ben dinlesem, ben söylesem o dinlese…
Gel gel gel gel ah ah ah gel işve-bâzım
Dost dost dost gel çâre-sâzım
Ta dilli ta dilli ta dilli tenen vay
Of of of bendene rahm eyle gel
Cürmümü affeyle gel gel gel mest-i nâzım,
Sevdim seni bilmezlik ile odlara yandım.
Hay Haak!
Karagöz, şiir yazmadan günümüz şiirinin gündemine yerleşmeye çalışanlara, bu ülkeye bir şey kazandırmaya niyetleri olmadığı hâlde Türkiye’yi yönetmeye talip olanlara ve bu aklı evvel güruhun halkçılık masallarına karşı tavrını sürdürüyor. Bu anlamda bu sayımızı, bir önceki sayımızda ele aldığımız şiir ve millet bahsinin bir devamı olarak tasarladık.
Karagöz, ele aldığı her konuyla edebiyat için rutin olmuş ve artık kanıksanmış bir dizgenin dışına çıkmaya, ele aldığı her konuya bir dinamizm ve yeni bakış açıları getirmeye devam ediyor. Bu sayımızın faslı “Türklük ve Şiir”, sizleri kendi şiirimizin mahiyeti üzerinde düşünmeye davet ediyor. Osman Özbahçe, Serkan Işın, Evren Kuçlu ve Yavuz Altınışık yazdıkları yazılarla tarihe, kültüre, siyasete uzanıyorlar. Şiirin bir evcilik oyunu olmadığını bir kere daha hatırlatıyorlar.
Bu sayımızın şairleri: Serkan Işın, Hakan Şarkdemir, Emre Öztürk, Cem Kurtuluş, Yavuz Altınışık, Enes Özel, Bülent Keçeli, Musab Kırca, Evren Kuçlu, Hasan Değer, Vural Kaya ve Murat Üstübal. Yıldız Ramazanoğlu, “At Hikâyesi” ile aramıza katılıyor. Fernando Sorrentino’nun “Şemsiye Darbeleri” adlı hikâyesini Bahadır Cüneyt tercüme etti.
Ara Fasıl, Enes Özel’in, Yavuz Altınışık’ın yeni şiir kitabı üzerine yazdığı yazıyla açılıyor. Altınışık, Coppola’nın kült filmi Apocalypse Now hakkında da yazdı. Murat Üstübal, günümüz şiir ortamına dair yazısıyla, konu komşuya seslendi. Elif Şandan, kitap kurtları ve edebî kediler üzerine yazdı. Abonelik meseleleri hakkında kendini tutamayan Hilmi Çakoğlu, Kıraathane’de konuştu.
Her ne kadar sürç-lisân ettikse aff ola!
Bizden bu seferlik bu kadar...
Ya Hacıcavcavım patlama!
Geldi işte bu sayı da…
KARAGÖZ