Bu kitapta Shakespeare'in ''Onikinci Gece'' adlı oyunun sahnelenmesinde kodlanan göstergelerin anlamlandırılması izleyicinin imgelemini sorgulayan göstergebilimsel yöntem temel alınarak incelenmiştir. Oyun metninin, oyuncuların
yorumunun, müziğin, sahne, ışık, efekt ve kostüm tasarımının kodlandığı göstergeler de açımlanarak kültürel kodların varlığının oyunu anlamlandırmadaki yararı konusunda iz sürülmüştür. Dünyaca ünlü bir oyun yazarını daha geniş kitlelere ulaştırabilmek ve sanatı evrensel boyuta taşıyabilmek, dildeki kültürlerarası geçişi sağlayarak izleyicide bir imgelem uyandırabilmekle olasıdır. Bu imgelem, izleyicinin uzak olmadığı kodlarla gerçekleştiğinde,ona daha çok yaklaşır. Bu amaca koşutluk gösteren Işıl Kasapoğlu'nun kurguladığı teatral dünyaya tanıklığın ve o dünyada yapılan gezintinin ardından, artık bir noktada uzlaşır olduk: 'Sanat evrenseldir, anlatımlarsa kültürlere özgü...'
Son yirmi beş yıldır değiştiğimizi fark etmedik.
O kadar hızlı gitti ki her şey,
'O kadar kolay' dendi ki bize,
Köşe Dönmek,
Zengin Olmak, Yaşamak ot gibi,
Çoban yönetiminde kuzular gibi...
Tiyatromuz bu değişimi 'göremedi'.
Var olma nedenini hiç unutmadı.
İnat etti, 'ihanet etti', yürüdü.
Shakespeare'den söz etti, Moliere'den söz etti,
Orhan Kemal'den, Haldun Taner'den söz etti.
Ne mtulu hala sizler varsınız,
Bizi yakaladınız, geçtiniz...
Semaver Kumpanya'nın yaptıklarını, 'Onikinci Gece'yi,
Tiyatroyu, hayatı sorgulayabiliyorsunuz hala...
Ne güzelsiniz...
İçimde yaktığınız ışıklar için teşekkür ederim.
-Işıl Kasapoğlu, 16 Mart 2005-
(Arka Kapak)